Türkiye'de senfonik rock'ın öncüsü olan Almora ile sizler için bir röportaj gerçekleştirdik. Grubun yeni çıkan albümü "Kıyamet Senfonisi" 'nin detaylarına, grubun geleceğe yönelik planlarına ve Almora ile ilgili merak edilen her şeye yönelik sorularımıza grubun kurucusu Soner Canözer samimi yanıtlar verdi...
—Merhaba Soner Bey.Öncelikle Almora’yı kurmaya nasıl karar verdiniz öğrenebilir miyiz?
Almora’yı kurduğum dönemde kafamdaki tek şey, içimden gelen müziği yapmaktı. Buna engel olan çok fazla etken vardı çevremde o günlerde. Ama Almora da o engelleri ve sıkıntıları açmakta benim için bir yol oldu diyebilirim.
—Grup kurulduğu günden bugüne gerçekten pek çok başarıya imza attı. Bu yola çıktığınızda yapmış olduğunuz müziği ve piyasada dinlenen müziği göz önüne alarak kaygılar yaşadınız mı? Sonuç olarak senfonik rock ülkemizin pek de alışık olmadığı bir tarz.
Benim “ne kadar çok dinleyici kazanırsam o kadar iyi olur” gibi bir yaklaşımım olmadı hiçbir zaman. Bu nedenle içimden gelen müziği yaptım ve sanırım başarılı da oldum. Almora’nın bugün geldiği yere bakınca gerçekten mutlu oluyorum. Ama hala daha gidecek çok yol var, müzik için yapmak istediğim çok şey var.
—Almora çeşitli festivallerde Opeth, Tankard gibi başarılı gruplarla aynı sahneyi paylaştı? Neler hissettiniz biraz o anlarınızdan bahseder misiniz?
Dünyaca ünlü gruplarla aynı festivallerde yer almak çok güzeldi. En özeli de DIO’nun olduğu festivaldi benim için.
—1945' de Hakan Aysev ile çalıştınız. Bu ünlü tenorla buluşmanız nasıl gerçekleşti?
Ben 4.albümün isim parçası olan 1945’i onun çok iyi seslendireceğini düşünmüştüm. Daha sonra parçayı kendisine götürdüm ve sağolsun çok beğendi ve seslendirdi.
—Almora’nın yurtdışında yakalamış olduğu başarılar gerçekten gurur verici. İleriye dönük yurtdışı projeleriniz nelerdir?
Teşekkürler, ileriye dönük projeler, geçmişte olduğu gibi yurtdışında albümler yayımlamaya devam etmek ve oradaki Almora dinleyicilerine en iyi şekilde ulaşmak.
—Almora kurulduğu günden bu yana hemen her sene albüm yapabilmiş bir grup? Mesela 2002-2004 yılları arasında 3 tane albümünüzü piyasaya çıkarttınız.Bu üretkenliğin sırrı ne?
Ben üretebildikçe ve söylecek bir sözüm oldukça bunları Almora dinleyicileri ile paylaşıyorum. Eğer onlara sunabileceğim bir şey olmasaydı bu albümler de olmazdı. Üretkenlik kısmı için de, sanırım şarkı yazmak benim yaşam tarzım olmuş geçen bunca yıl içerisinde. Kendimi ifade ediş ve hayatta var oluş biçimim bu. Sanırım bundan dolayı üretkenlik devam ediyor.
—Kıyamet Senfonisi’nden biraz bahsedecek olursak ilk Türkçe sözlü gotik rock albümüne bu çalışmayla imza attınız. Bundan biraz bahseder misiniz? Bu fikir nasıl doğdu?
Kıyamet senfonisi sadece müzikal açıdan değil, tema ve sözler bakımından da gotik yaklaşımı içerisinde değerlendirilebilecek bir albüm oldu. Albümün teması albümün tamamını kendi ana dilimizde yazmak istiyordum. Tabii bunun için özenli bir çalışma gerekiyordu. Her açıdan bunun hakkını verebilmek için çok emek sarfettiğimi söyleyebilirim.
—Albüme bakıldığında Soner Canözer imzası yine çoğu adımda var.Diğer grup elemanları bunu nasıl yorumluyor?Ayrıca Roger Lian gibi U2, Rammstein, Smashing Pumpkins gibi çok büyük isimlerle birlikte çalışmış bir ismin masteringde imzasını görüyoruz.Roger Lian ile olan birlikteliğiniz nasıl gelişti bu albüm adına?
Almora başından beri benim kişisel projem zaten. Ama ben bunun altını çizmeye gerek görmedim sadece. Sahne ekibinde veya albüm ekibinde yer alan arkadaşlarım ise benim müziğimi icra eden son derece değerli müzisyenlerdir. Almora’da yapı bu şekilde kısacası. Roger ile çalışma konusu da şöyle; önceki albüm 1945 te çalışıp sonuçtan son derece memnun kadığım için bu albümde de onu tercih ettim.
—Kıyamet senfonisinde Ogün Sanlısoy ile düet yaptınız? Bu ortak çalışmalar nasıl oluşuyor? Albümünüzde düet yapacağınız insanları neye göre belirliyorsunuz?
Şarkının ruhuna göre beliriyorum. Bu albümde çok değerli bir müzik araştırmacısı ve yazarı olan sevgili Deniz Durukan’ın aynı adlı kitabının isminden esinlenerek yazdığım İyiler Siyah Giyer isimli şarkıma Ogün gibi değerli bir solistinin çok şey katabileceğini düşündüğüm için parçayı seslendirmesini teklif ettim. Sağolsun o da kabul etti ve söyledi.
—Almora nelerden ilham alır şarkıları bestelerken ?
Herşeyden. Bazen yaşanan bir olaydan, sevinçten kederden, politikadan, bir filmden tiyatro eserinden vs. Kısacası hayattaki herşeyden ilham alabiliyorum şarkı yazarken.
—Geçmişe dönüp baktığınızda bunu iyi ki yaptık ya da keşke şunu yapmasaydık dediğiniz neler var?
Geçmişte her ne olduysa olması ve yaşanması gerektiği için olmuştur. Bu nedenle bu tür hayıflanmalarım yok.
—Almora’nın en büyük hayali nedir? İşte bizim için son nokta bu dediğiniz bir hedefiniz var mı?
Net bir şey yok. Müzik senin için sonsuzluğu ifade ediyorsa, onun için bir son nokta belirleyemiyorsun.
—Eminim tüm albümleriniz sizin çocuğunuz gibidir. Ama sizin için en özeli ya da Almora’yı hedefine en çok yaklaştıran hangisi sizce?
Hepsi bir merdivenin basamakları gibi benim için. İnsan birinci basamak olmadan 100. basamağa ulaşamaz. Bu nedenle hepsi Almora’nın yürüdüğü yolda önemli taşlar ve dönüm noktaları.
Konu: almora - 6 nisan 2008 
Ptsi 21 Eyl. 2009, 21:22
