sanat aşırılıktır

Öyle ya da böyle, Cradle Of Filth diğer Black Metal gruplarından farklı. İngiliz olmalarıyla da açıklayabileceğimiz bu durum, biraz da frontman Dani Filth`in kafayı taktığı konuların farklılık göstermesinden geliyor. İşte Black Metal sahnesinin en tartışmalı trend koyucusu Dani Filth`in röportajımızda zikrettiği apaçık sözleriyle Cradle Of Filth`in içyüzü.


DANI FILTH



"Damnation And A Day" yakında piyasaya çıkıyor. Nasıl hissediyorsun?
Evet, çok mutluyum. Sonuç beni çok tatmin etti, umarım dinleyenler de aynı hislere kapılır.
Biraz bahseder misin albümün yapım aşamasından? Daha önce Dave Pybus`dan dinlemiştim, senden de dinlemek isterim.
Kayıtlar beş ay sürdü, stüdyoya giriş tarihimiz tam olarak Eylül 2002. Geçen yılın tamamını şarkıların yazımına adamıştık ve Eylül`den sonra da kayıt, editing`ler ve miksaj biraz zaman aldı. Ağır ve sert bir albüm yapmak istiyorduk. Sound`u oturtmak açısından derdimiz olmadı ama konsepti oturtmak için fazladan çaba harcamamız gerekti. Yazdığım sözlerin biraraya getirilip sağlıklı bir kurguya kavuşturulması gerekiyordu. "Midian"da bu çok kolay olmuştu, fakat nedense "Damnation And A Day"in konseptini toparlarken biraz zorlandım. Sonuçta yaşadığım o sürecin albümde belirgin izler bırakmasını istemiyordum. Bilirsin, bu tür albümler, kopuk hikayeler yüzünden amaçsızca sürüklenebilir. İşin en zor kısmı ise Macar Senfoni Orkestrası ile kayıtlara girmekti. Kalabalık bir orkestrayla iletişim kurmak kolay değil. Çünkü orkestranın her bir üyesi çok önemli, oradaki elli kişi için de Cradle Of Filth gibi bir grupla çalışmak çok yeni bir deneyim. Proje olarak, "Damnation And A Day" en zor albümümüz oldu. Bir de majör bir müzik firmasıyla anlaştığımız için fan`lardan gelen baskı vardı. Ne ben ne de gruptaki çocuklar o baskıyı sırtlanmadık. Söylenenlere sırtımızı döndük ve işimizi yaptık. Sonuçta ortaya çıkan cevap işte bu albüm. Doug Cook`un ismini de anmak istiyorum. Yardımlarını esirgemedi bizden.
"Midian"da olduğu gibi bu albümde de Clive Barker bağlantıları var mı? Özellikle albümün isminde?
Clive Barker`ın etkisini hissetmemek mümkün değil. Albümün ismi Eski Ahit`teki Cehennem ve Kıyamet Günü tasvirlerine gönderme taşıyor. Bu tür göndermeler Barker`ın hikayelerinde mevcut. "Midian"daki kadar yoğun olmasa da ondan esinlenerek yazdığım pasajlar var yeni albümde. "Midian"da bahsi geçen kent, Eski Ahit`deki Babil`di (Babylon, Sodom ya da Gomorrah). Clive Barker da "Nightbreed"deki kent imgesini oradan almıştır. Düşmüş meleklerin, yaratıkların, canavarların kenti.
"Midian"daki kent insan ırkının yeniden yükselmek için kendini yokedişini sembolize ediyordu. Yanılıyor muyum?
Bu doğru. Aslında İncil`e dayanan mitolojik bir hikaye. Cennetten kovulan asi meleklerin kurduğu masalsı bir kent. Ve gerçekten karanlık bir masal.
Douglas Bradley ile (Barker`ın "Hellraiser" serisine Pinhead;i oynayan aktör) projeleriniz vardı ve bunların hiçbiri gerçekleşmedi, neden?
Birlikte bir film yapmayı düşünüyorduk ama bir türlü biraraya gelemedik. Ingrid Pitt (Hammer filmlerinin enfes yıldızı) ona bazı kayıtlarımızı göndermiş. "Cradle Of Fear"daki seri katil rolünü oynamasını istiyorduk. Bu da gerçekleşmedi. Clive Barker`la Londra`da buluşması gereken gün stüdyomuza gelip `Death Magic For Adepts` için bize sesini ödünç verdi.
`Babalon AD (So Glad For The Madness)` için bir klip çektiğinizi duydum. Klipteki Marquis De Sade etkileri için neler söyleyebilirsin?
Alegorik edebiyatın iki üç üstadından biri olduğunu düşünüyorum ve tehlikeli biri olduğunu. Video "Sodom`un 120 Günü"nden esinlenilerek çekildi. Seksüel olarak deneysellikten yana insanları anlattık. Görsel açıdan istediğimiz şeyi tutturabilmek için Wiz ile çalıştık, biz ona Profesör Wiz diyoruz. Çünkü duygulara zoom yapmakta üstüne yok. Marilyn Manson`ın `The Man That You Fear` video`sunu çekmişti ve bence tüm zamanların en iyi video`larından biridir o.
Marilyn Manson demişken. Onun hakkında ne düşünüyorsun?
Karizmanın insan vücuduna kavuşmuş hali. Akıl sağlığı hakkında şüpheye düştüğüm bir insan. Dünyanın geri kalan kısmını karşısına alıyor ve söylenen hiçbirşey onu incitmiyor. Piyasa olduğu söyleniyor mesela, bence bu tam zırva! Marilyn Manson o imajla ortaya çıkana kadar herkes aynı butikten giyiniyordu. Üstelik Marilyn`in imajı müziğiyle bütünlük içinde, bunu seviyorum.
"Cradle Of Fear"da döktürüyordun. Martin Powell`ın on saniyelik sahnesi de çok etkiliydi. Nasıl hatırlıyorsun filmi?
Horror b-movie`ler arasında değerlendiriliyor. 1970`lerin korku sinemasını, özellikle İtalyan Dracula versiyonlarını çok seviyorum. Peter Jackson`ın gore filmlerini de çok seviyorum. Snuff film sektörüyle ilgili olan episod oldukça tartışılmıştı ki bence en önemli bölümü odur, çünkü internetteki snuff komuniteleri hakkında şimdiye kadar çekilmiş bir film bilmiyorum. Bilmiyorum, ben iyi duygularla anıyorum filmi.
Iron Maiden ve Slayer`dan hala çok etkilendiğiniz doğru mu grup olarak?
Evet, ilk şarkımı yazdığımdan beri bunu söylerim. Özellikle Iron Maiden konusunda çok ateşliyim. Metal müziğe kattıkları melodiler için onlara şükran duyuyorum. Kariyerimin en önemli anlarından biri de Iron Maiden ile birlikte sahneye çıktığım gündür. Londra`da özel bir şovda beni sahneye davet etmişlerdi. Yıllar önce de bir fan olarak Bruce Dickinson`a mektuplar yazıp demolarımı gönderirdim. Çoğu yıldız isim bu tür fan geyiklerini önemsemez ama Bruce Dickinson bana çok cesaret verici bir cevap yazmıştı bir keresinde.
"Cruelty And The Beast" şaşırtıcı bir albümdü. Biraz geriye gittim ama sormam lazım. Elizabeth Bathory hakkındaki onca bilgi nereden geliyor?
İngiltere ve Macaristan`daki büyük kütüphanelerden, tarih kayıtlarından, kronolojilerden yararlandım. Tarih kitapları Kontes`in hikayesini nasıl bir açıdan anlattıysa biz onun karşıtlığını albüme koyduk. Kitaplarda Kontes`in 450-650 genç kızı öldürüp onların kanlarında banyo yaptığı yazıyordu. Onun döneminde işlenen bütün cinayetler, yapılan bütün katliamlar Kontes`e yüklenmiş. Bunu keşfetmek zor olmadı. Kontes`in topraklarında o dönemde yaşanan iç savaş ve politik ihtilaflar hakkındaki bütün kitapları topladık. Sonuç olarak ulaştığımız rakam Kontes`in 50 civarında genç kızı öldürdüğünü gösteriyordu. Yaşanan diğer katliamların sorumlusu Hıristiyan Kilisesi`ydi, çünkü o dönemde Kontes`in hüküm sürdüğü topraklarda Hıristiyanlarla savaşılıyordu. Hıristiyanlar yüzlerce genç kızı cadı oldukları gerekçesiyle katletmişti. Ve tarih yazılırken bu gerçek örtbas edilmişti.
İzolasyon kafayı taktığın konulardan biri, "Cruelty And The Beast"in temalarından biri buydu. Suç ve ceza gibi kavramlar da öyle. Vestal Masturbation tişörtü yüzünden tutuklanan bir COF hayranı vardı. Senin de bu yüzden tutuklandığın söylentileri yayılmıştı. Doğru muydu bu?
Gruptaki çocuklar sorguya alınmışlardı ve tutuklanan o çocuğun söylediklerinden yola çıkarak bütün promosyon mallarımıza el koymuşlardı. CD`ler, tişörtler, posterler; Ben birkaç kez tutuklandım. Bir keresinde birini dövdüğüm için. Bunun gibi bir dolu var. Bir keresinde de hayalet avındayken enselenmiştik.
Hayalet avı?..
Evet, kasabamızda sık sık hayalet söylentileri çıkardı. Biz de çocuktuk
Çocukluğa vuruyorsun ama yakın zamanlarda da hayalet gördüğünü iddia etmiyor muydun?
Ölü insanları hissediyorum. Bu onları görmekle aynı şey değil. Zaten hayalet görmek lafı içine düştüğüm durumu iyi açıklamıyor. Bir mekana girdiğimde orada daha önce yaşanmış trajik şeyleri hissedebiliyorum. Bu da benim hisleri kuvvetli biri olmamla ilgili değil. Bazı mekanların bu tür güçleri var. Yüzlerce yıl önce yaşananları duvarlarında, koridorlarında saklıyorlar. Ve o şeylere burnunu sokmaya kalkarsan seni cezalandırıyorlar.
Şarkılarını yazarken en büyük ilham kaynağın karanlık şeyler, mesela korku edebiyatı, gotik mimari. Bunu biliyoruz ama nasıl başladığını bilmiyoruz?
İngiltere`de, Londra`nın dışında izole edilmiş bir bölgede büyüdüm. Her şeyi başlatan da bu oldu. İngiliz taşrasında karanlık şeylere meraklı insanlar sayıca çoktur. Sürekli hayalet ve vampir hikayeleri dinlersin, bunlara inanırsın. Ayrıca Suffolk geceleri çok güzeldir. Bu yüzden gündüzleri uyuyup geceleri yaşar olmuştum. Zamanla gecenin yaratıklarıyla haşır neşir olmaya başladım. Kaçınılmazdı yani. Bir de özellikle 19. Yüzyıl İngiliz edebiyatını keşfetmemle başladı her şey.
Suffolk County, Cadılar Memleketi olarak anılır. Yani Suffolk`un etkisi de yadsınamaz yazdığın hikayelerde, yanılıyor muyum?
Suffolk`da büyük bir ev satın aldım. Aslında Suffolk Dükü`nün şatosuymuş geçmişte. Büyük trajedilerin yaşandığı bir mekan. "Damnation And A Day"i biraz olsun etkiledi. Sonuçta orada uyuyorum, orada uyanıyorum. Kasabanın geçmişiyle ilgili duyduklarım da ilham vermiştir hep.
Kitap yazmayı düşündün mü hiç?
Zaman zaman düşünüyorum. Fikirlerim var, hikayelerim var, karakterler yarattım. Ama kurguyu oturtamıyorum. Kafamı toparlayamıyorum, zamanım yok. Grup bütün zamanımı alıyor.
Son olarak, turne planlarından bahseder misin?
İlk durağımız Mart`da Rusya olacak. Sonra bir Avrupa turnesi ve İngiltere`ye dönüş. Sonra Amerika konserleri ve ardından Avrupa`daki yaz festivalleri. Sonra yine İngiltere ve bütün ülkeyi arşınlayacağımız bir turne. Ardından yine Kuzey Amerika ülkeleri. Avustralya ve Japonya turneleri eklenecek bunlara. Altı ay yollarda geçecek, Londra`da olduğumuz zamanlarda ise bir EP kaydedeceğiz. Albüme girmeyen dört yeni şarkımız var.
Tabi bunlar güzel planlar ama.. Türkiye yok turne kapsamında. Hiç aklınıza gelmedi mi?
Bu bizim ayıbımız biliyorum. Hiç gitmediğim yerlere gitmeyi çok istiyorum, grup olarak Türkiye hakkında konuştuk (bunda çok dürüstüm) çünkü Dave ve Martin orada daha önce bulunmuş. Oldukça hevesliler. Ama maalesef herkese ulaşmamız mümkün olmuyor. Yine de arada boşluklar var ve boş tarihleri Türkiye için kullanabiliriz.
Cradle Of Filth`in sanatından rahatsız olan insanlara tavsiyen nedir?
Bizimle oyalanmaya karar verdiyseler biraz daha açık fikirli ve akıllı olmalarını tavsiye ederim. Cradle Of Filth aşırılıklardan yanadır, sanatın da öyle olması gerektiğini savunur. Grup olarak yaptığımız her şeyin akılcı bir sebebi var. "Cruelty And The Beast"i vampirizme övgü olarak görenler biraz da tarih tarafından nasıl kandırıldıklarını görmeliydi oysa. Birileri insanlık üzerinde çirkin oyunlar oynarken bizim gibi insanların sessiz kalması beklenemez. Eğer eğlenmek istiyorlarsa kendilerine başka meşguliyetler bulsunlar. Hem bizim için müziğimizdeki malzemeyi sağlayan da onlar. İnsanları ezmek, onların duygularını rencide etmek, hayatlarına tecavüz etmek gibi kaygılarımız yok. Faşist ya da ırkçı değiliz. O tür şeyler Norveçlilerin işi. Cradle Of Filth`deki romantizmi anlamıyorlarsa bu onların sorunu.